Biraz müzik...

31 Mayıs 2011 Salı

ÇİLEKLİ LİMONATA

Aslında hala da tam olarak yaz gelmiş olmasada bir şekilde o havaya girmek istiyorum artık. Havalar ısınmasada yaz meyveleri raflarda yerlerini almaya başladı. Yaz deyince çilek gelir hep aklıma. Sanki yaz çilek kokar yada çilek yaz kokar. Kokusu, tadı, aroması çok güçlü ama yemesi de bir o kadar hafif. Allahıma şükürler olsun bizlere o kadar güzel lezzetler vermiş ki saymakla bitmez.
Bu sene yapabilirsem sadece çilek tariflerizle dolu yeni bir kategori hazırlamak istiyorum. Tabi bunun için birkaç tane daha çilek tarifine ihtiyacım var.
Bizim evde çok sevilir böyle tadlar, değişik meyveli sular falan. Nitekim yaptığım gibi de bitti. Resimde de gürüldüğü gibi kızım en başta içine düştü. Kendisi çok fena bir tatlı müptelasıdır. Her daim ' Anne bana tatlı bişey verirmisin, anne canım tatlı istiyo' gibi söylemlerle yanıma gelir. Bende dışarıdan alacağım abur cubur yerine kendi yaptıklarımı vermeyi tercih ediyorim. Özellikle hazır meyve sularına o kadar çok şeker koyuluyor ki, yazık olur minicik yavrularımızı onlarla beslemek. Bu şekilde yapımı kolay, lezzetli ve sağlıklı içecekleri evde yaparak hem miniklere zarar vermemiş oluyoruz hemde kendimize. Gelelim şimdi tarifimize...

Malzemeler

  • 1 su bardağı çilek ( yaklaşık 10-12 adet)
  • 4 adet limon ( ben bu sefer yeşil limon limette kullandım)
  • Şeker ( miktarını yazmıyorum çünki benim yaptığım birçoğunuza tatsız gelecek)
  • 1 veya 1,5 litre su




Yapılışı

Öncelikle çilekler yıkanır ve dörde bölünür. Daha sonra bir kaseye alınarak üzerine 4-5 kaşık şeker ilave edilir. Bu şekilde 3-4 saat bekletildikten sonra ( benimkiler bir ara unutulduğu için 1 gün beklediler ) kırmızı, tatlı ve yoğun aromalı bir çilek suyu oluşuyor. Oluşan bu suya 4 tane limon suyu da eklenir ve istenilen ölçüde şeker ve suyu da eklendi mi çilekli limonatamız hazır.
Afiyet olsun.


Bu limonlar daha ekşi ama kabuğu kullanılamıyor. Normalde limonata yapınca biraz kabuğundan da koyardım aslında ama bunların ki acı oluyor ve pek hoş bir tat katmıyor:)


İçinde kalan çilek parçalarının da görünümü güzel ama uzun süreli saklamaya pek uygun olmaz. Suyun içinde kaldıkça yumuşayıp parçalanırlar.

24 Mayıs 2011 Salı

Şeker Hamuru Kurabiyeleri



Ne zamandır yapmak istediğim birşeydi bu, şeker hamuru ile kurabiye yapımı. Çok zevkli gerçektende ve pasta yapımına göre biraz daha kolay, hatalarını çabuk kapatabiliyorsun. Kızımın bir arkadaşının doğum gününe giderken götürdüm. Çocuklar renkli seylere bayılıyorlar onun için bir sürpriz yapayım dedim. Daha önceden kullandığım Şeker hamuru tarifini kullandım. Kurabiler için ise kakaolu bir kurabiye tarifi kullandım. Önceki yayınımda bahsettiğim kitaptan.

Kakaolu Kurabiye

Malzemeler:

  • 100gr oda sıcaklığında tereyağı
  • 75gr şeker
  • 1 yumurta
  • 1 yemek kaşığı süt
  • 250gr un, birazda tezgahda açarken kullanmak için
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 2 yemek kaşığı kakao



Yapılışı:

Fırını 180 dereceye önceden ısıtın. Tereyağı ve şekeri mikser ile çırpın. Daha sonra yumurta ve süt ekleyin, karıştırın. Un , kabarta tozu ve kakaoyuda ekleyip yoğurun. Yumuşak bir hamur oluyor. Tezgahda 5mm kalınlığında merdane ile açın ve herhangi istediğiniz bir kalıpla kesin. Ben yuvarlak kenarı dalgalı formu tercih ettim. Fırında 10-12 dakika tuttuktan sonra cıkarın ve soğumaya bırakın.




Soğuduktan sonra istediğiniz renkteki şeker hamurunuda aynı kalıp ile yada bir küçüğü ile kesin ve kurabiyenin üzerine bal ile yapıştırın. En üstüne de en son pasta fuarından aldığım silikon kalıpla şekil verdiğim, küçük renkli hamur parçalarını yapıştırdıktan sonra bitmiştir. Afiyetle yiyebilirsiniz.

10 Mayıs 2011 Salı

Sıcak günler için güzel bir serinlik...



Bu sefer arayı uzatmadım:)
Valla bizim burda havalar harika. Sanırım Almanya ya ilk defa bu kadar uzun süre yağmur yağmadı. Bu sebepten dolayı ağacların tozu falan çok oldu ama genede uzun süre güneşi evimize misafir etmek harika. Tozdan dolayı pencereleri uzun süre açamıyorum. Ama her gülün bir dikeni vardır dimi:) Gelelim tarife...

Genelde hoşafı Ramazan ayında yaparım ben. Ama kızım çok sevdiği için artık aklıma geldikçe yapıyorum. Özellikle havalar sıcakken koy dolaba serinlemek istedikçe çıkar çıkar iç. Umarım tarif sizinde hoşunuza gider.




Malzemeler:

  • Bir kavanoz hazır konserve vişne (suyu ile birlikte kullanılacak) yada bir çorba kasesi donmuş vişne
  • 4-5 armut
  • istenildiği kadar şeker
  • karanfil
  • tarçın çubuğu
Yapılışı:

Burada hazır şekilde konserve vişne var sulu şekilde. Bilmiyorum Türkiye de var mi eğer yoksa donmuşu da olur dediğim gibi. Benim gibi sulu kavanozdakini kullanırsanız; bir kavanozu vişnesi ile birlikte tencereye bosaltın üzerine aynı kavanoz ile bir kez daha su doldurup ekleyin.Eğer donmuş vişne kullanıyorsanız arzuya göre su ekleyin (ben 2 litre falan koyuyorum) Daha sonra şeker ve armutları dört parçaya dilimledikten sonra ekleyin. Karanfil ve tarçın çubuğunu da içine atıp 5-10 dakika kaynatın. Oda sıcaklığına geldikten sonra buzdolabına koyup soğuduktan sonra servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun...

Zamanla armutlarda böyle tatli bir kırmızı renk alıyor.


6 Mayıs 2011 Cuma

Mutu bir dönüş

Merhabalar...

Öncelikle gercekten söze nasıl başlayacağımı bilemiyorum. O kadar uzun zaman oldu ki. Ha bugün ha yarın derken, zaman işte ne tutabiliyoruz ne de durdurabiliyoruz. Eminim birçoğunuzun hayatlarında değişiklikler olmuştur. Yazamasam da arada bloglara uğradığım oldu. Kimileri bebek bekliyor kimileri bebeğini kucağına almış bile. Kimileri sayfalarını yenilemiş, güzelleştirmiş. Kimisi de benim gibi aylarca sayfasına uğrayamamış. Anlatacak çok şey olmasına rağmen gene vakit sıkıntısından bugün de fazla yazamayacağım. Ama o kadar çok yazmak istiyorum ki tutmasalar saatler sürer. Yalnız şu blogların kapatılması konusuna değinmeden edemeyeceğim. Gerçekten çok üzüldüm ve sebeplerinide saçma buldum. Umarım şu anda herşey yoluna girmiştir. İnsanın yazma hakkının elinden alınmasına hiçbir şekilde anlam veremiyorum. Bu durumu yaşayan arkadaşlarıma geçmiş olsun demekten başka elimden bisey gelmiyor.
Yazamadığım bu sürede 3 haftalık bir Türkize yolculuğu yaptım. Taaa Erzurum a gittim. Anneannemi gördüm çok şükür. Mart ayında soğuktu yollar kapalıydı çok fayla gezemedik ama meşhur Eryurum cağ kebabını yemeden dönmedik tabii. Ünlü Koç Cağ kebepçısında yediğimiz kebabın tadına doyamadık.

O kadar çok fotoğraf birikti ki ortada kiminin tarifleri bile yok. Yeğenimizin doğum günü için zaptığım pastanın resimlerini koyucam ilk önce. Aslında pek beğenmediğim için koymak istemedim başta ama daha sonrada dedim ki, şeker hamurundan anlayan birçok arkadaşım var ve resimlei görürlerse sorunun ne olduğu konusunda bana daha çok yardımcı olabilirler.




Farkediliyor mu bilmiyorum ama siyah ve kırmıyı boya hamuru eritti. Bu sebepten istediğim gibi olmadı.

Neyse gelelim bakalım bugünki yayınlamak istediğim tarife...




Cranberry ve hindistan cevizli kupkek

Malzemeler

  • 125 gr Kurutulmuş Cranberry
  • 280 gr un
  • 3 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1 tutam tuz
  • 125 gr şeker
  • 40 gr hindistan cevizi rendesi
  • 2 yumurta
  • 250 ml hindistan cevizi sütü
  • 90 gr tereyağı
  • 1 paket vanilya
Yapılışı

Fırını 200 dereceye ısıtın. 12 lik muffın kalıbınza kağıtları yerleştirin. Cranberrz leri biraz daha küçük küçük kesin. Un, kabartma tozu ve tuzu büyük bir kabın içinde karıştırın. Şeker, hindistan cevizi rendesi ve cranberry leri üzerine ekleyin. Yumurtayı ayrı bir kapta çatalla çırpın üzerine hindistan cevizi sütü, yağ ve vanilyayı ekleyin. Kuruların bulunuğu karışımın içine yumurtalı karışımı ekleyin ve karıştırın. Hamuru kağıtlara paylaştırın ve 20 dk. pişirin.
Ben üzerine daha öncede tarifini verdiğim ahududulu curd sürdüm ve en sonunda da gene hindistan cevizi rendesine batırdım. İsterseniz ahududu veya cranberrz reçeli de kullanabilirsiniz. Afiyet olsun...