Biraz müzik...

16 Ağustos 2011 Salı

Çikolatalı Sufle



Herkese merhabalar ve hayırlı Ramazanlar..

Gene her zamanki gibi uzun bir aradan sonra yeni bir tarifle buradayım.. Ramazanın ortalarına geldik artık ve belki sizin içinde öyledir ben alıştım bu oruç haline. Burada günler çok uzun olduğu için başlarda yorgunluk olmuştu ama çok şükür alıştım. Allah Türkiyedeki sıcak altında çalışan kardeşlerimizin de yardımcısı olsun. Zaten bir ay göz açıp kapayana kadar geçiyor. Bu sene tabi Afrikadaki durumuda görünce akşama kadar açlığın aslında hiç de bişey olmadığını anlıyorsun. Çünki Allaha şükür biliyoruzki akşam yiyecek bişeylerimiz var. Allah yardımcıları olsun.
Çikolatalı sufle pek bi Ramazan tatlısı olmasada bende ve eşimde bu sene bi tatlı krizi başladığı için ne bulsak yiyoruz. Ben de hemen hemen her gün bi tatlı yaptım herhalde.. Sanırım enerji eksikliğinden. Bu tarif çok önceden aldığım Lezzet dergisinin 'Çikolatalı Tarifler' adlı ekinden.




Malzemeler (4 kişilik)
  • 4 yumurta sarısı
  • 30gr tereyağı
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1,5 su bardağı süt
  • 220gr bitter çikolata
  • 2 yumurta akı
Yapılışı

Tereyağını ve unu küçük bir tencerede unun kokusu gidene kadar kavurun. Sütü ilave edip iyice karıştırın. 2 veya 3 dakika sürekli karıştırarak pişirin. Ocaktan alıp bitter çikolatayı ekleyin ve çikolata eriyene kadar karıştırın. Yumurta sarılarını mikserle çırpın. Soğuyan çikolatalı harca ekleyıp malzemeler iyice karışıncaya kadar mikserle çırpın. 2 yumurta akını mikser ile iyice köpürtün. Çikolatalı harca, tahta kaşık yardımıyla alttan üste doğru karıştırmak suretiyle yumurta beyazını ilave edin. Karıştırırken köpüğün yok olmamasına dikkat edin. Sufle kalıplarını margarin ile yağlayıp biraz un serpin. Sufle harcını kalıplara paylaştırın. Önceden ısıtılmış 170 dereceye ayarlı fırında 15 dakika pişirin. Fırından çıkardıktan sonra üzerine pudra şekeri serpip bekletmeden servis edin.
Afiyet olsun...

31 Mayıs 2011 Salı

ÇİLEKLİ LİMONATA

Aslında hala da tam olarak yaz gelmiş olmasada bir şekilde o havaya girmek istiyorum artık. Havalar ısınmasada yaz meyveleri raflarda yerlerini almaya başladı. Yaz deyince çilek gelir hep aklıma. Sanki yaz çilek kokar yada çilek yaz kokar. Kokusu, tadı, aroması çok güçlü ama yemesi de bir o kadar hafif. Allahıma şükürler olsun bizlere o kadar güzel lezzetler vermiş ki saymakla bitmez.
Bu sene yapabilirsem sadece çilek tariflerizle dolu yeni bir kategori hazırlamak istiyorum. Tabi bunun için birkaç tane daha çilek tarifine ihtiyacım var.
Bizim evde çok sevilir böyle tadlar, değişik meyveli sular falan. Nitekim yaptığım gibi de bitti. Resimde de gürüldüğü gibi kızım en başta içine düştü. Kendisi çok fena bir tatlı müptelasıdır. Her daim ' Anne bana tatlı bişey verirmisin, anne canım tatlı istiyo' gibi söylemlerle yanıma gelir. Bende dışarıdan alacağım abur cubur yerine kendi yaptıklarımı vermeyi tercih ediyorim. Özellikle hazır meyve sularına o kadar çok şeker koyuluyor ki, yazık olur minicik yavrularımızı onlarla beslemek. Bu şekilde yapımı kolay, lezzetli ve sağlıklı içecekleri evde yaparak hem miniklere zarar vermemiş oluyoruz hemde kendimize. Gelelim şimdi tarifimize...

Malzemeler

  • 1 su bardağı çilek ( yaklaşık 10-12 adet)
  • 4 adet limon ( ben bu sefer yeşil limon limette kullandım)
  • Şeker ( miktarını yazmıyorum çünki benim yaptığım birçoğunuza tatsız gelecek)
  • 1 veya 1,5 litre su




Yapılışı

Öncelikle çilekler yıkanır ve dörde bölünür. Daha sonra bir kaseye alınarak üzerine 4-5 kaşık şeker ilave edilir. Bu şekilde 3-4 saat bekletildikten sonra ( benimkiler bir ara unutulduğu için 1 gün beklediler ) kırmızı, tatlı ve yoğun aromalı bir çilek suyu oluşuyor. Oluşan bu suya 4 tane limon suyu da eklenir ve istenilen ölçüde şeker ve suyu da eklendi mi çilekli limonatamız hazır.
Afiyet olsun.


Bu limonlar daha ekşi ama kabuğu kullanılamıyor. Normalde limonata yapınca biraz kabuğundan da koyardım aslında ama bunların ki acı oluyor ve pek hoş bir tat katmıyor:)


İçinde kalan çilek parçalarının da görünümü güzel ama uzun süreli saklamaya pek uygun olmaz. Suyun içinde kaldıkça yumuşayıp parçalanırlar.

24 Mayıs 2011 Salı

Şeker Hamuru Kurabiyeleri



Ne zamandır yapmak istediğim birşeydi bu, şeker hamuru ile kurabiye yapımı. Çok zevkli gerçektende ve pasta yapımına göre biraz daha kolay, hatalarını çabuk kapatabiliyorsun. Kızımın bir arkadaşının doğum gününe giderken götürdüm. Çocuklar renkli seylere bayılıyorlar onun için bir sürpriz yapayım dedim. Daha önceden kullandığım Şeker hamuru tarifini kullandım. Kurabiler için ise kakaolu bir kurabiye tarifi kullandım. Önceki yayınımda bahsettiğim kitaptan.

Kakaolu Kurabiye

Malzemeler:

  • 100gr oda sıcaklığında tereyağı
  • 75gr şeker
  • 1 yumurta
  • 1 yemek kaşığı süt
  • 250gr un, birazda tezgahda açarken kullanmak için
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 2 yemek kaşığı kakao



Yapılışı:

Fırını 180 dereceye önceden ısıtın. Tereyağı ve şekeri mikser ile çırpın. Daha sonra yumurta ve süt ekleyin, karıştırın. Un , kabarta tozu ve kakaoyuda ekleyip yoğurun. Yumuşak bir hamur oluyor. Tezgahda 5mm kalınlığında merdane ile açın ve herhangi istediğiniz bir kalıpla kesin. Ben yuvarlak kenarı dalgalı formu tercih ettim. Fırında 10-12 dakika tuttuktan sonra cıkarın ve soğumaya bırakın.




Soğuduktan sonra istediğiniz renkteki şeker hamurunuda aynı kalıp ile yada bir küçüğü ile kesin ve kurabiyenin üzerine bal ile yapıştırın. En üstüne de en son pasta fuarından aldığım silikon kalıpla şekil verdiğim, küçük renkli hamur parçalarını yapıştırdıktan sonra bitmiştir. Afiyetle yiyebilirsiniz.

10 Mayıs 2011 Salı

Sıcak günler için güzel bir serinlik...



Bu sefer arayı uzatmadım:)
Valla bizim burda havalar harika. Sanırım Almanya ya ilk defa bu kadar uzun süre yağmur yağmadı. Bu sebepten dolayı ağacların tozu falan çok oldu ama genede uzun süre güneşi evimize misafir etmek harika. Tozdan dolayı pencereleri uzun süre açamıyorum. Ama her gülün bir dikeni vardır dimi:) Gelelim tarife...

Genelde hoşafı Ramazan ayında yaparım ben. Ama kızım çok sevdiği için artık aklıma geldikçe yapıyorum. Özellikle havalar sıcakken koy dolaba serinlemek istedikçe çıkar çıkar iç. Umarım tarif sizinde hoşunuza gider.




Malzemeler:

  • Bir kavanoz hazır konserve vişne (suyu ile birlikte kullanılacak) yada bir çorba kasesi donmuş vişne
  • 4-5 armut
  • istenildiği kadar şeker
  • karanfil
  • tarçın çubuğu
Yapılışı:

Burada hazır şekilde konserve vişne var sulu şekilde. Bilmiyorum Türkiye de var mi eğer yoksa donmuşu da olur dediğim gibi. Benim gibi sulu kavanozdakini kullanırsanız; bir kavanozu vişnesi ile birlikte tencereye bosaltın üzerine aynı kavanoz ile bir kez daha su doldurup ekleyin.Eğer donmuş vişne kullanıyorsanız arzuya göre su ekleyin (ben 2 litre falan koyuyorum) Daha sonra şeker ve armutları dört parçaya dilimledikten sonra ekleyin. Karanfil ve tarçın çubuğunu da içine atıp 5-10 dakika kaynatın. Oda sıcaklığına geldikten sonra buzdolabına koyup soğuduktan sonra servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun...

Zamanla armutlarda böyle tatli bir kırmızı renk alıyor.


6 Mayıs 2011 Cuma

Mutu bir dönüş

Merhabalar...

Öncelikle gercekten söze nasıl başlayacağımı bilemiyorum. O kadar uzun zaman oldu ki. Ha bugün ha yarın derken, zaman işte ne tutabiliyoruz ne de durdurabiliyoruz. Eminim birçoğunuzun hayatlarında değişiklikler olmuştur. Yazamasam da arada bloglara uğradığım oldu. Kimileri bebek bekliyor kimileri bebeğini kucağına almış bile. Kimileri sayfalarını yenilemiş, güzelleştirmiş. Kimisi de benim gibi aylarca sayfasına uğrayamamış. Anlatacak çok şey olmasına rağmen gene vakit sıkıntısından bugün de fazla yazamayacağım. Ama o kadar çok yazmak istiyorum ki tutmasalar saatler sürer. Yalnız şu blogların kapatılması konusuna değinmeden edemeyeceğim. Gerçekten çok üzüldüm ve sebeplerinide saçma buldum. Umarım şu anda herşey yoluna girmiştir. İnsanın yazma hakkının elinden alınmasına hiçbir şekilde anlam veremiyorum. Bu durumu yaşayan arkadaşlarıma geçmiş olsun demekten başka elimden bisey gelmiyor.
Yazamadığım bu sürede 3 haftalık bir Türkize yolculuğu yaptım. Taaa Erzurum a gittim. Anneannemi gördüm çok şükür. Mart ayında soğuktu yollar kapalıydı çok fayla gezemedik ama meşhur Eryurum cağ kebabını yemeden dönmedik tabii. Ünlü Koç Cağ kebepçısında yediğimiz kebabın tadına doyamadık.

O kadar çok fotoğraf birikti ki ortada kiminin tarifleri bile yok. Yeğenimizin doğum günü için zaptığım pastanın resimlerini koyucam ilk önce. Aslında pek beğenmediğim için koymak istemedim başta ama daha sonrada dedim ki, şeker hamurundan anlayan birçok arkadaşım var ve resimlei görürlerse sorunun ne olduğu konusunda bana daha çok yardımcı olabilirler.




Farkediliyor mu bilmiyorum ama siyah ve kırmıyı boya hamuru eritti. Bu sebepten istediğim gibi olmadı.

Neyse gelelim bakalım bugünki yayınlamak istediğim tarife...




Cranberry ve hindistan cevizli kupkek

Malzemeler

  • 125 gr Kurutulmuş Cranberry
  • 280 gr un
  • 3 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1 tutam tuz
  • 125 gr şeker
  • 40 gr hindistan cevizi rendesi
  • 2 yumurta
  • 250 ml hindistan cevizi sütü
  • 90 gr tereyağı
  • 1 paket vanilya
Yapılışı

Fırını 200 dereceye ısıtın. 12 lik muffın kalıbınza kağıtları yerleştirin. Cranberrz leri biraz daha küçük küçük kesin. Un, kabartma tozu ve tuzu büyük bir kabın içinde karıştırın. Şeker, hindistan cevizi rendesi ve cranberry leri üzerine ekleyin. Yumurtayı ayrı bir kapta çatalla çırpın üzerine hindistan cevizi sütü, yağ ve vanilyayı ekleyin. Kuruların bulunuğu karışımın içine yumurtalı karışımı ekleyin ve karıştırın. Hamuru kağıtlara paylaştırın ve 20 dk. pişirin.
Ben üzerine daha öncede tarifini verdiğim ahududulu curd sürdüm ve en sonunda da gene hindistan cevizi rendesine batırdım. İsterseniz ahududu veya cranberrz reçeli de kullanabilirsiniz. Afiyet olsun...



4 Ocak 2011 Salı

Tatil bitti...Ve Havuclu cevizli Cupcake(Kapkek)


Tatil bitti, evime geldim. Yeni yıl tatilinde İstanbul'a kardeşimin yanına gitmiştim, kızımla birlikte. Herşey çok güzeldi... Kardeşimi görmek çok güzeldi, hava çok güzeldi, istanbul çok güzeldi...Uzun zamandır kardeşimle görüşememiştim ve bu yeni yıl tatilide bunun için çok iyi bir fırsat oldu. Sakin sakin gezdim bu sefer deniz kenarına gidip çekirdek yedim, çay içtim ve en sonunda ayrılık vakti geldiğinde her zamanki gibi buruk bir şekilde ayrıldım. Yakın zamanda görüşmek dileği ile..
İnsanın sevdiklerinden ayrı olması çok yorucu ama sağlıklarının ve huzurlarının yerinde olduğunu bilmekte bi o kadar dinlendirici:)
Kısa bir süre orada kalmama rağmen dolu geçirdim denebilir. Çok sevdiğim bir lise arkadaşımıda gördüm ve onun yeni arkadaı ile tanıştım. Çok güzeldi. Kızımı en son 10 aylıkken falan görmüştü, şimdi 4 yaşında görünce ne kadar uzun süre görüşmediğimiz daha çok belli oldu. Neyse sınavlarımdan sonra belki gene gidebilicem, bunu düşünmek bile yeter:)
Bilmiyorum sadece bendemi oluyor böyle bişey ama Türkiyeye gittiğimde yemek manyağı oluyorum. Nereye gitsem ne yesem, hatta bazen internetten gitmeden önce biyerler bulup gittiğimde onları deniyorum:) Türkiyedeki arkadaslarım gülmesinler ama Almanya yada en azından Hamburg benim gibi değişik şeyleri denemeye meraklı birine pek uygun değil. Genelde aynı şeyler var heryerde. Ve bazı yemekleride benim damak tadıma oldukça ters. Zaten domuz eti sorunu da olunca zaten yemek yerleri ve seçenekleri bayaği bir eksiliyor. Bir dahaki İstanbula gidişimde gittiğim yerlerin ve yemeklerin fotograflarını çekip onlarla ilgili yazı yazmayı da düşünüyorum.
Lafı çok fazla uzatmadan geçenlerde yaptığımız bir kızlar toplantısına götürdüğüm cupcake tarifini vermek istiyorum.



Havuçlu-Cevizli Cupcake (Kapkek)

Malzemeler:

  • 175 gr oda sıcaklığında tereyağı
  • 125gr şeker
  • 2 yumurta
  • 1 büyük havuç
  • 60 gr az çekilmiş ceviz
  • 2 yemek kaşığı portakal suyu
  • yarım portakal kabuğu rendesi
  • 200 gr un
  • 2 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • üzeri için ince rendelenmiş havuç veya yarım ceviz içi





Kreması:

  • 125 gr labne peyniri (burada ben yarı yarıya labne ve mascarpone kullandım)
  • 225 gr pudra şekeri
  • 1 yemek kaşığı portakal suyu


Yapılışı:

Fırını 180 dereceye önceden ısıtın. 12 li bir Muffin kalıbıına kağıt yerleştirin veya yağlayın. Tereyağını ve şekeri bir kaba koyup mikserle köpürene kadar çırpın. Daha sonra yumurtaları tek tek kıırıp çırpmaya devam edin. Rendelenmiş havuc ve çekilmiş cevizide ekleyip karıştırın. Sonra portakal suyu ve kabuğunu da ekleyin ve en son un,kabartma tozu, tarçın karışımınıda ekleyip karıştırın. Kalıplara hamuru döktükten sonra 15-20 dakika pişirin. Piştikten sonra 10 dakika soğumasını bekleyin. Kreması için krema malzemelerinin hepsini karıştırın ve kapkeklerin üzerine sürün. En üstüne havuç rendesi yada ceviz parçalarını koyduktan sonra servise hazır.
Afiyet olsun...